Psişik güçler-Paranormal Olaylar Forumu
Psişik güçler-Paranormal Olaylar Forumu
Psişik güçler-Paranormal Olaylar Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Psişik güçler-Paranormal Olaylar Forumu


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Maji nedir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
demon-php
Admin
Admin
demon-php


Mesaj Sayısı : 187
Rep gücü : 437
Kayıt tarihi : 13/08/09
Yaş : 41
Nerden : istanbul

Maji nedir? Empty
MesajKonu: Maji nedir?   Maji nedir? Icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 1:44 am

İnsanlığın en eski öğretisi, hatta dinlerin ve inançların kökeni Majidir. Maji sanatı ve onun çocuğu olan büyü, her çağda varolan ve etkinliğini sürdüren bir olaydır. Anlatılara göre Maji ve büyü günümüzde de politikayı etkileyecek kadar yaygındır. Öyleyse, nedir bu Maji? Nasıl öğrenilir? Büyü gerçek midir? Ortada gezenler, gerçekten büyücü müdürler?

Kelime anlamında Maji´nin Türkçe karşılığı yoktur; en yakın yaklaşım sihir olarak belki düşünülebilir; büyü sözcüğü ise genelde Maji´nin karşılığı sanılır ama sadece sözlük karşılığıdır. Demek ki, Maji´ye Türkçe karşılık bulamıyoruz ama kavram olarak açıklayabilir ve anlamlandırabiliriz. Maji sözcüğü, Grekçe´dir; Magein; Megas büyük bilim anlamındadır veya en büyük veya ana bilim demektir. Maji Paleolitik çağlardan beri vardır, Fransa´da Aurigignac´da, Güney Afrika´da Buşmenler´de Majikal ayinlerin izleri bulunmuştur. Atlantis, Mu inançları dışında, bilinen tarihte Eski Mısır´da Maji çok geniş biçimde kullanılmıştır. Özellikle de Mısır Panteonu´daki tanrılara çok dikkat etmek gerekir; tümü belli majikal güçleri simgelemektedirler. Yine tüm Mezopotamya uygarlıklarında, Aztek, Maya ve İnkalar´da Majikal yaptırımlar çok geniş ve çeşitlidir. Majinin gücünden korkan ve insanın yeterince bilgilenmesini istemeyen Hristiyan Kilisesi, MS 364 Laodicea Konsülü´nde Maji´yi, matematiği ve Astroloji´yi yasaklamıştı. 525´de Oxia´da, 721´de Roma´da alınan kararlarla Maji Sanatı´nı bilmek ve kullanmak hakkı sadece belli bir rahip sınıfına verildi. Ama sonra, bu hak yanlış yola sapacak ve insanları yakan sapık bir inancın yani engizisyonun temeli olacaktır. Budizm´in tüm kolları majikal deneylerle doludur, Zen Budizm insanın sıradanlığını, kontr tepki olarak ele alır; Yoga her türünde Majikal terbiye enerji birikimini düzenler; Akapünktür bedendeki sağlıklı enerji akımını öğretir; şamanlar geçmişin en güçlü Majisyenleriydiler; Heraklit, Platon, Demosten, Pliny, Pisagor, Agrippina, Marcus Aurelius, Jül Sezar, Bruno, Paracelsus, Nostradamus, Lüther, Calvin, İ bni Sina, İ bni Rüşd, İbni Hud, Cübeyr, İbni Semah, Muhiddin Arabi, Mevlana Rumi, Hallac, Yunus Emre, Casanova, Don Juan, Meyer, Pascal ve daha sayısız isim Majisyen olarak tanımlanabilirler. Onların yaşamlarını okumak okuyucuya daha iyi bilgi verecektir.

Maji´nin temelinde sır var...

Majikal Gizem veya Güç, akıllı varlıklar arasında farklı boyutlarda, psiko-fizyolojik olarak bir ilişkinin sağlanması demektir, ilişkinin amacı karşılıklıdır. Maddenin açıklanamayan bir boyutunu varsayarak, normal sınırların dışında algılanması gereken bir yer olarak düşünün ama bu algı nasıl elde edilecektir? Bunun için operatif bir çalışma bilinci ve bilinçdışı uygulamalar gerekir. Fakat herşeyden önce Maji´nin temel sözcüğünü anlamamız ve öğrenmemiz gerekir; bunun adı ise "sır" dır, "sır" ön anlamda, bilginin, öğrenilenin kasıtlı olarak tahdit edilmesi, kısıtlanması ve de bir sistem ve özel bir ekip içinde olabildiğince saf ve doğal halinde korunmasıdır. Biraz daha iyi anlamaya çalışalım; saflık oluşumun ilk koşullarının aynen kalması demektir; yani bir bebek ruhunun ilk anı gibi veya suyun doğadaki saflığı gibi düşünülmelidir. Saflık çok önemlidir ve "sır"ın da giriş kapısıdır, Maji gezegenine buradan gidilebilir ama saflık veya tek bir amaca nötr olarak egemen olmak bu yolu açacaktır; işte büyük mistiklerin, ustaların ve büyücülerin geçtikleri yol budur. Saflık için, temel disiplin Maji öğretisine sadık kalmak ve asla manevi öğretilere bağlanmamaktır ama onların da tam olarak bilinmesi elzemdir.

Yaşamanın ve hissetmenin gerekliliği...

Dozu ne olursa olsun, Maji etkisi Kozmos´un partikül enerjisinin bir türü, bir frekansı, bir titreşimidir, Maji´de KAT adı verilen bilinç alanlarında bu enerjiyle buluşulduğu takdirde iş sadece kullanmaya kalır, bu da öğretinin sonucuyla mümkün olacaktır. Eğer diğer bilinçli şuurlarla söz konusu bilinç alanında imajinatif olarak buluşulursa çeşitli etkiler yapılabilir, buradan da büyü etkisi anlaşılabilir. Ama eğer inançlardan ve manevi temayüllerden etkilenilmişse, cennetler, cehennemler, araflar, spatyomlar (Ruhlar Alemi) imaj olarak oluşacak ve gerçekleşecektir. Öyleyse, Maji Gücü´nün düzeyini yani bilinç alanındaki varlığını tam olarak tanıyabilir ve hissedebilirsek, diğer bilinçli şuur veya varlıkları o alanın içinde sınıflandırmamız mümkün olabilir; bu tanımlama dünyasal değerlendirmeden çok farklıdır. İşte burada, hangi yoldan giderseniz gidin, eğer objektif kalabildiyseniz ana temayı buldunuz demektir. Maji enerjisini algılamanın ötesinde, yönlendirme aşamasına ulaştığınızda Majikal etkiyi madde dünyasında psikolojik veya fizyolojik olarak kullanabilirsiniz. Bunu yapmak için çok çalışma yani antreman gerekir; KAT´ın yani imajine edilen bilinç alanının çok sık ziyaret edilmesi önemlidir asla birkaç deney veya kitap okumayla, kulakdan dolma bilgilerle bir sonuca ulaşılamaz aksine daha aptalcası zanlar başlar; kişi birşeyler yaptığını yani enerjiyi kullandığını sanır ve eninde sonunda saçmalar. Majikal yalan çok çabuk ortaya çıkar ve bazen de gerçek Majisyenler tarafından cezalandırılır. Özetle büyük güç ve deneylere sıradan laflarla ulaşılamaz, gezip görmeden, bizzat yaşamadan, hissetmeden Güney Kutbu anlaşılamaz ve tanımlanamaz. Bilinç kendi realitesi oranında yaşayarak öğrenmelidir; ama önce yetenek ve çalışma olmalıdır.


Ruhsal değerin aynası...

Peki, Maji Gücü ile ilişki kurmak için gereken sistem nedir, nasıl elde edilir? Bunun için özel bir dil gerekir; bunu bir bilgisayar diline benzetebiliriz yani bir yazılım dili olmalıdır. Maji´de bu dile Simgeler Dili denir ama bu dil farklıdır; alfabemizi, trafik işaretlerini, sayılarımızı düşünün veya para sistemimizi; bunlar dünyasal bilincimizin tanımlama değerleridir; bize çevreyi tanımamız ve algılamamız için yol gösterirler. Majikal dil öğreniminin temelinde istisnasız tüm mistik öğreti bilgilerinin algılanması, kavranması ve takılmadan geçilmesi olmalıdır. Merak, öğrenme ve uygalama çıkardan ve iktidardan önce gelmelidir, arzulara Güç sayesinde zaten ulaşılacaktır. Maji´nin dili önce düşüncede öğrenilecektir ya da Krisnhamurti´nin dediği gibi akıl düzeyinde anlaşılamaz, yolun başlangıcı ise imajinasyon ve konsantrasyon deneyleridir ve tabii gerçek bir ustanın öğretisiyle yola çıkılmalıdır ama sonra kendi kanatlarınızla uçmak kaydıyla... Majikal etkinin çapı ve alanı, kişinin ruhsal değerini gösterir; her ulaşılan bilinç alanı ve kazanılan değer, KAT alanlarında kullanacağınız seyahat çekleri gibidir, her kazanılan güc düzeyi kişinin evrensel düzeyidir ama yerinde ve gerektiği dozda kullanılmalıdır. Nasıl mı? Maji, adına ritüel denen bir özel seremoniye yani olaya dayanır; ritüel determinizmaya yani neden/sonuç ilişkisine bağımlıdır; işte Maji´nin çıkış ve uygulama noktası tam buradadır. O zaman sistemi gözden geçirebiliriz;

1. Önce Semboller Dili öğrenilir ve kullanılır;

2. Ritüelin kendisi ve nedeni bilinir;

3. Gereken Majikal Güç sağlanır ve tanışılır;

4. Öğretiler aracılığı ile Kozmolojik sistem algısı geliştirilir;

5. Bilinç sürekli koşullandırılır;

6. Duyular sürekli geliştirilip, hissediş arttırılır;

7. Amacın pozitif veya negatif olduğu kavranır;

8. Arada bir farkın bulunmadığı düzeyi amaçlanır;

Maji´de hazıra konulmaz...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://parapsikolojik.yetkinforum.com
demon-php
Admin
Admin
demon-php


Mesaj Sayısı : 187
Rep gücü : 437
Kayıt tarihi : 13/08/09
Yaş : 41
Nerden : istanbul

Maji nedir? Empty
MesajKonu: Geri: Maji nedir?   Maji nedir? Icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 1:46 am

Devamı:
Bu dizi ilk bakışta. birşey ifade etmez gibidir; hala ne yapılacağı belirsizdir; ortada sadece bir mühendisin anlayabildiği karmaşık bir makine vardır; mühendis olmayan birinin, karşısına ise anlaşılmaz bir sistem çıkar. Temel merak, gücün nasıl sağlanacağıdır aslında bu metod veya yöntem, dinsel dualardan, Ruhçular´ın spiritüel çalışmalarından, ruhsal şifa deneylerinden, sanat olaylarındaki ilhamdan veya yaratıcı çalışmalardan, büyü uygulamalarından, meditasyon veya benzeri bilinç eğitim öğretilerinden farklı değildir; zaten bunlar kısıtlı bilinç alanları oluşturmak için yapılan uygulamalardan başka birşey değildirler. Bir lamanın, hoca efendinin, rahibin, dua, meditasyon veya zikr yoluyla yaptığı şey sistematik olarak kısıtlı bir majikal ritüeldir; yani Majikal Güç´le buluşma çabasıdır; lama, guru, rahip veya hoca bunu bir oranda başarır veya başaramaz ama genelde saflık düzeyine ulaşamamış olduğundan başardığını sanır; çevresinde bulunan hazırcı tembeller ise, onun herşeyine inanmaya hazır olduklarından bilinçüstü imajinasyonlara değil, madde dünyasında inandıkları ve nazır bekledikleri hayallere kapılarak zanlara düşerler; gerçek Maji´de hazırcılık yoktur; öğreten de, öğrenen de uygulayıcıdır...

Maji ve İslamiyet

Herkesin yapabileceği dua yöntemi, ki bunun dili önemlidir ama çelişkili görünen iki tarz vardır; ya duanın orjinal dili kullanılmalıdır yani temel ses titreşimleri sağlanmalıdır ama bu imkansız denecek kadar zordur çünkü duaların orjinal sesleri kulaktan öğrenilemez ancak temel öğretmenden öğrenilebilinir. Ya da, düşünce yoluyla dua edilebilir, bu da imajinasyondur. Bu farklı iki yöntem aynı noktada buluşabilir ama kolay olmaz. Duanın majikal anlamı, Majikal Güç´ün Tanrısal simgeyle elde edilebilmesidir; dünyasal amaçlarla oluşan istek, kazanılacak güçle daha gerçekçi olabilecektir; eğer günahtan söz edersek, ruhsal huzur ve doğru bir vicdani hesaplaşmadan doğacak olan affedilme yakarısı, Majikal Güç´le Tanrısal simge altında buluşabildiğinde, bilince nüfuz edecek ve rahatlatacaktır. İlk bakışta, klasik inançlarla çelişen bir durum ortaya çıkar gibidir ama bu böyle değildir; din genel olarak sosyolojik düzeyde kabul edilmiş en yüksek inançtır; Örneğin İslamiyet, matematiksel olarak ruhsal ilişkilere karşı tavır alır gibi görünür; eş düzeyde büyüyü de yasaklar ama öte yanda İslamiyet´in temelinde ve kalıcılığında Majikal Güç ana fikirdir. İslamiyet´de inanca destek olan, itikadi güçlendirecek tüm unsurlar majikaldir. Bunlar din bilgeleri ve otoriteleri tarafından perde ardında reddedilmez aksine savunulur ama perde ardında sıradan halka yer yoktur; majikal alan dinsel otorite için özerktir ve genelleştirilmemelidir. Aslında tüm dinler gibi, İslamiyet´de doğaüstü güçleri kabul eder zaten dinin ana fikri Ruhlar Alemi´nin yani bir KAT´ın dinsel olarak savunulması ve tanımlanmasıdır. İslam´ın büyüye ve büyücülere yani Majisyenliğin bir türüne karşı çıkması ortaya çıktığı dönemin politik ve sosyal gereğidir; bir peygamberi yıpratabilecek tek otorite o dönemde egemen olan, Arap Yarımadası´ndaki büyücüler ve kahinlerdiler.

Majisyen peygamberler...

Hz Musa´nın firavunun büyücülerine karşı büyü yapması (Kuran/Ta-Ha Suresi) iyi bir örnektir yani bir Majikal Güç kullanmıştır, aynı surenin 61. Ayeti´nde "Tahyil" sözcüğü ile, hipnotik etki vurgulanır. Bakara Suresi´de ise (102.Ayet), Maji ile ilgili ciddi bir uyarı görülür; "İnsanlar canlarına karşılık elde ettikleri bu bilginin ne kötü birşey olduğunu bir bilselerdi..." Bu ciddi bir uyarıdır ve aynı zamanda da Maji´nin anayasa maddelerinden birini ima etmektedir; gücü kullanmanın bir faturası vardır ama nasıl? Buna daha sonra geleceğiz; Hz. Süleyman Kutsal Kitap tanımıyla tam bir Majisyendir, ruhları, cinleri tüm Maji enerji alanlarını kullanır ama dinsiz olarak tanımlanmaz; Gazali için tüm Maji güçleri kesindir, bunları vurgular ama dilimize çevrilen kitaplarında ilgili bölümlerin çıkartıldıkları görülür; işte bu Maji´nin altın yasasıdır, herkese herşey verilemez; Nostradamus bunu; "İncilerinizi domuzlara atmayın..." diye tanımlar. Doğrudur çünkü geçmişteki ve günümüzdeki şarlatan büyücü, falcı, şifacı, hipnozcu bozmalarının tümü bu tarifin içinde yer alırlar. İslami Maji tanımlaması için Gazali bir çalışmasında "Bir şeyi istediğin zaman, onu zihninde tasavvur et, o gerçekleşecektir..." der. Bu yaklaşım Maji´nin yukarda anlatılan yasalarından biridir ´Gazali / Mafatih".

Endülüs İslam Gizemciliği;

Katı bir müslüman olan İbni Haldun, velilik düzeyinde doğaüstü güçlerin kullanılabildiğini belirtirken; İbni Sina´nın Magrip´te bir mağarada, uzun yıllar majikal çalışmalar yaptığı anlatılır. Majikal düşüncenin en önemli İslami ismi olan Muhiddin Arabi ise, "Fütühatı Mekkiye" adlı eserinde açık açık KAT´ları yani bilinç alanları anlatır. Hatta Miraç´ı bu tarzda tanımlar. Endülüs İslam Gizemciliği, majikal kültürün ve hatta mimarinin mükemmel göstergesidir ve kurallara uygun olarak uygulanmıştır; bir tür masonik içerik taşıyan "İhvanı Sefa" örgütü gizli bir maji grubudur. Ama elbette ki, "İhvanı Sefa"nın günümüz masonlarıyla hiçbir ilgisi yoktur hatta çok farklı ve çok üst düzeyde olduğu görülür. Kısacası örnek din olarak kullanılan İ slamiyet, Maji Sanatı´nı kurallara uygun olarak ehil ellere bırakılmasını uygun görmüş, avama yani kitlelere yasaklamıştır. Bu yaklaşım, aynı zamanda da kitlelerin şarlatanlar tarafından istismar edilmesini engellemek içindir çünkü Majikal Bilgi ancak yüksek bilinç alanlarında yararlı ve etkindir.

İnsanın üstünlüğü ama nasıl?

Bir başka platforma geçelim; Wilhelm Reich´a; Reich;"Herşeyin başı olan enerji, evrenin dört bir yanına yayılmıştır; herşeyin içine sızar, her türlü devinen enerjinin kökenidir; canlı varlıktaki yaşam enerjisi, evrende galaksilerin kökenidir." diyor. Reich, evrensel enerjinin ya da kendi tanımıyla Evrensel Yaşam Enerjisi´nin farkındaydı ve en büyük üzüntüsü insanların kişilik adlı zırhı takmaları nedeniyle bu enerjiyi alamamaları ve kullanamamalarıydı. Yani Reich, psikozlu kişiliklerin, inançlar, tabular ve şartlanmalar yüzünden saf enerjiye ulaşamadıkları görüşündeydi yani Güç´e, Maji Gücü´ne... Bir diğer usta; Freud daha cüretliydi; yaşam enerjisinin bilinçli olmasını istiyor ve koşullarını ortaya koyuyordu. Ona göre, beklentilerini öte dünya saplantılarından kurtarıp, tüm evrensel enerjilerini dünyadaki yaşamlarına yönlendiren insanlar yaşamı kolaşlaştıracak ve o zaman baskıcı olmayan, psikozsuz bir uygarlığa ulaşılacaktır. O andan sonra ise, cennet serçelere ve meleklere bırakılabilir çünkü Freud´a göre, insan evrensel anlamda cennete sığmayacak kadar yüksektir. Freud bu noktada düşündürür zira Maji´nin diğer bir temel yasası olan insanın evrensel üstünlüğüne değinmektedir. Reich ve Freud´un üstün insan tanımlarını asla Nietsche, Wagner veya Rauschning´in "üstün ırk" ayrımıyla karıştırmamak gerekir. Anlatılmak istenen, insanın genel olarak canlılar evrenindeki üstünlüğüdür ve şu anda akla Mevlana gelir;


Majiden büyüye yolculuk...

Determinik evrende herşey bir nedene bağlıdır; neden sonucu oluşturur; sonuç ise yeni bir nedeni getirir ama sonuç zorunluluk olduğundan ortada sadece neden kalır. Bilim bu anda formüllere ve bilimsel yasalara bağlı kalmaya çalışır, nedeni bulamaz ama sonucu gördüğü halde tanımamak durumuna düşer çünkü tersi doğasına aykırıdır, bu düşünce biçimi 17. ve 18. Yüzyıllar´ın süregelen mirasıdır, tabii istisnalar dışında. Einstein, bize evrenin göreceli olduğunu söyler; kütlenin hıza tabi olarak sabit kütle olmadığını, maddenin enerji olduğunu, evrenin üç boyutlu değil, sonsuz boyutlarda olduğunu, zamanın ve mekanın harekete ve görünüşe bağımlı olduğunu ve ışığın görülebilen son hız olduğunu da belirtir. Buradan anlaşılır ki, bizim eski bilimsel yasalarımız üç boyutlu bir evrenle ilgilidir, sonsuz boyutlu bir evrende normalüstü diye birşey olamaz ve o zaman da bilime ters düşen birşey de olmaz. Einstein bir bilimciydi, bilimsel imzaları vardı ve atom bombasının fikir babasıydı, eğer düşünür olsaydı, gördüğü saygıyı çok zor elde edebilirdi. İç boyutlu evrende elbette ki, neden/sonuç ilişkileri kesindir ama sonsuz boyutlu veya bilinç katlarının sonsuz olduğu bir evrende neden de olmaz, sonuç da... Çok kesin olan bir sonuç, çeşitli insanlar tarafından çok farklı yorumlanacaktır yani sonuçlar anlamsal olarak değişirler. Önemli olan algı düzeyi ve gücüdür ve Majisyen usta, nedenleri ve sonuçları umursamadığında artık bilinç düzeyleri arasındaki yani KAT´lardaki sonsuz neden ve sonuçları görebilmektedir. Ama elde ettiği gücü hangi amaç için kullanacaktır? Deminki yaklaşımlarda okuduğunuz gibi birçok amaç olabilir ama burada popüler vitrin büyüdür ve büyü bu noktada başlar! Yazımızı bu açıklama ile bitirmek durumundayız çünkü en çok merak edilen konu büyüdür ve en azından temel açıklamalara hem konunun, hem de toplumun gereksinimi vardır; Yazının başından beri Majisyen deyimi ya da tanımı kullanılmakta, bu gerçek bir tanımdır ve öncelikle büyücü adından uzaklaştırılması şarttır. Toplumda büyücü olarak kimi tanımlarız? Önce, belli bir dozda güç elde etmiş olduğunu varsayarsak, majikal gücü süfli, sıradan amaçlar için kullanan, basit çıkarlar peşinde koşan, bilinç alanındaki öğreti ve algıları değil de insanları etkileyip, kullanıp kendine ayrıcalık sağlamayı tercih eden bir tip vardır. Bir de, bilinçlenmeyi hiç düşünmemiş hatta anlamamış, hiç duymamış, sağdan soldan duyduklarını, beş on avam kitabın içeriğini, birkaç büyük ustanın öğretisinden yayılmış bilgi kırıntılarını öylesine sahiplenmiş büyücü taslakları vardır. Bunların bir bölümü dinsel motifleri kullanırlar veya doğrudan dinsel inancın kendisini istismar ederler, bir diğer bölümü toplumun yeterince bilgili olmamasından yararlanarak bölük pörçük korkutucu yaklaşımlarla aynı cikleti sürekli çiğnerler, üçüncü bir kesim ise bilimsel alanda sığınacağı kovukların peşindedir, şifa, ruhsal sorunların büyüsel çözümleri, hipnoz, falcılık gibi etiketler bunlara göre bilimseldir ama bilim nedense bu konuları umursamaktadır ama aslında onları umursamamaktadır, temelde ise önemsenmeme psikozu vardır. Majisyenlerin içinde elbette büyücüler de vardır; gücü kullanabilirler ama acaba istenen nedir ve nasıl bir sonuç alınacaktır?

Büyünün karası ve akı...

Büyü toplum içinde Ak ve Kara diye ikiye ayrılmışolarak bilinir. Ak Büyü kişinin yararına olan ve başkasının zarar vermeyen büyü tarzıdır; zaman zaman doğal afetlerden korunmak için, kötü insanların ıslahı için dahi kullanılır. Kara Büyü ise, tek kelimeyle kötülük için yapılır; doğrudan kişinin sağlığına, işine, sevdiklerine yöneliktir. Dinsel olarak yasaklanan da budur; Acaba Kara Büyücü, işini yaparken ne hisseder? Önce sonuçla pek ilgilenmez, geleneksel olarak kötülüğün suçu isteyene aittir; Kara Büyücü´ye bir kiralık katil olarak da bakabiliriz; bedelini alır, işini yapar sonra yine bedelini alarak karşı tarafa da çalışabilir. Duygu, sevgi, sadakat gibi duygulara takılmaz, sert ve katıdır. İstelik gerçek bir ustaysa, şakası olmaz, sonuç kesindir ve çaresini bulmak kendisi için dahi zordur. Gücü alır ve bir paratöner gibi hedefine iletir veya akıtır. Biraz açmak gerek; eğer Kara Büyücü´nün kimliği, yöntemleri, etki alanı ve olayı ele alış tarzı bilinmiyorsa karşı koymak zordur. Onun çalışma biografisi dahi önemlidir. Büyücünün serbest enerjiyi yoğunlaştırıp, biriktirmesi ve amaca doğru istediği etki doğrultusunda yönlendirmesi ciddi çalışmalar gerektirir, enerji hammaddedir, şekillendirilir, sanatçı ise büyücüdür. Modern çağda büyücülerin de zamana gereksinmeleri vardır; artık uzun konsantrasyon yöntemleri yerine çoğunlukla hızlı etki yapan kimyasallar kullanılır. Ama bu geçmişte de yapılıyordu; belli bitkisel kompleksler hazırlanır ve kullanılırdı; Günümüzde, Carlos Castaneda´nın simgesel büyücüsü Don Juan, Peyote mantarını bu amaçla kullanır, Dali ve Picasso LSD ve Meskalin kullanıyorlardı, Wagner afyon ve adam otu karışımı bir macunu beste yaparken alıyordu. Ve daha bir çoğu... Ama bunlar tehlikelidir çünkü yanıltıcı veya bilinçaltı düzeylere, kurgulara kolayca düşülür ve üstelik fiziksel zararlar ve yıkımlar da başlar. Çok sert uyuşturucular, beyin hücrelerini öldürdüklerinden KAT´larda kaybolmak yani bilincin bedenle yeniden buluşamaması nedeniyle çıldırmak ve ölmek tehlikeleri ortaya çıkar. Daha önce altı çizilmişti, yetenek önemli ve şarttır, ne yapay yöntemlerle, ne de yalan zincirleriyle büyücü olunamaz, hele Majisyen asla... Gerçek bir büyücü ve onun ustası bir Majisyen olabilmek, bir Mozart, bir Leonardo olmak kadar nadir bir olaydır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://parapsikolojik.yetkinforum.com
 
Maji nedir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ufo nedir?
» Cin nedir?
» Kehanet nedir?
» Medyum nedir?
» Reiki nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Psişik güçler-Paranormal Olaylar Forumu :: Maji ve Büyü :: Maji ve Büyü-
Buraya geçin: