çitoz Moderatör
Mesaj Sayısı : 38 Rep gücü : 90 Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: periler ifritler hüddam vs C.tesi Ağus. 22, 2009 2:24 am | |
| Periler, İfritler ve Hüddâm
Periler: Çok üstün enerjileri vardır Bir yerden bir eşyayı götürme, bir kişiyi başka bir mekana iletme gibi üstün yetenekleri vardır. İnsanlarla tam temas içerisinde bulunmazlar. Tek veya birkaç kişi halinde, su kenarlarında, ıslak zeminlerde, eski mezarlıklarda, deniz kıyılarında, gelinlikli yada tüller içerisinde, çok uzun boylu, üç-dört katlı bina büyüklüğünde, heybetli olarak bayan şeklinde insanlara görünürler. İnsanlara pek zarar vermezler. Eğer görüldüğünde korkmadan ondan bir hediye istemek ve almak mümkündür; ama bunu başaramayan insanları da etkileri altına alırlar ve yaşamsal faaliyetlerinde akıl, zeka buna benzer durumlarda bozulmalar olması mümkündür. Yaşam süreleri insanlara oranla çok çok fazladır. Beslenme dengeleri insanlara oranla farklıdır. Müslüman olan ve olmayanı vardır
İfritler:
Çok üstün enerjileri vardır Bir yerden bir eşyayı götürme, bir kişiyi başka bir mekana iletme gibi üstün yetenekleri vardır. Kişilerin ibadetleri sonucunda cenabı hakkın isteğiyle emrine hizmetçi olarak verilebilir. Ama onu denetim altına almak ve kontrol etmek için, büyük inanca ve ahlaka sahip olmak gerekmektedir. İnsanlara görünümleri çok farklıdır: üç-dört kat bina şeklinde, yırtıcı büyük hayvan şeklinde, dev bir yılan gibi bir çok şekillerde görünebilirler. Yaşam süreleri insanlara oranla çok çok fazladır .Beslenme dengeleri, insanlara oranla farklıdır.Müslüman olan ve olmayanı vardır.
Hüddam:
Ayetlerin okunmasıyla elde edilen güçle kişiye yardımına gelen hizmetçi konumundadırlar. Cinlerden daha üstün yetenekleri vardır. Buna sahip olan dinine ve genel ahlak kuralları içerisinde hareket etmesiyle Cenab-ı Hak tarafından ona verilen bir hediyedir. Her hangi bir yanlış hareket sonucunda kişinin gerekli öz veriyi göstermediğinden dolayı, bütün yetkiler alınarak kişi yalnız bırakılır. Bir daha da bu gücü elde etme şansı azalır. Müslüman ve inançlı olurlar.
Temel olarak, zaman ve mekan kavramları olmayan, istediği şekle girebilen, ışık hızında veya daha fazla güçle hareket edebilen, yerçekiminin etkisinde kalmadıklarından dolayı boşlukta hareket edebilen, beslenme alışkanlıkları bizden daha farklı olan, bedensiz varlıklar diyebiliriz.
Demon, Hıristiyan literatürde cin ve şeytan anlamında kullanılmış bir terimdir. Terimin kökeni eski Yunanca’da tamamen farklı anlamlarda kullanılmış olan daimon sözcüğüdür. Avrupa’da papazlar uzun süre, garip davranaışlar gösteren kimselerde ve obsesyon olaylarında, hastanın vücuduna demonun girdiğini sanmışlar ve bu yaratığı kovmak üzere çeşitli uygulamalarda (egzorsizm) bulunmuşlardır. Spiritüalistlere göre, bu tür olaylarda cin zannedilen şey, spatyumun teşevvüş halindeki bedensiz ruhlarıdır. Ortaçağ’da majiyle uğraşan bazı kimseler demonları sınıflandırma çalışmasına girişmişlerdir ki, bilimsel dayanağı olmayan bu çalışma demonoloji olarak adlandırılır. melek
Meleklere inanmak İslam dini akidesinin bir parçasıdır, yani iman esaslarındandır. Buna göre İslam dininde meleklerin varlığına ve İslam dininin melek görüşüne inanmayan kişi iman etmiş olmaz. Konuya Kur'an'da 2/285 ve 2/177'de değinilmiştir. İslam dininde melekler, yemeyen, içmeyen, erkeklik ve dişiliği olmayan, uyumayan, günah işlemeyen, gözle görülmeyen, nurdan varlıklar olarak nitelenmiştir. Görevleri, mahlukatı Allah'ın ismiyle seyredip, Allah'ın kudret ve sanat eserlerini o türlerde görerek, Allah'ı bütün eksikliklerden tenzih ve tesbih etmek, ve Allah'a ibadet etmektir. Ayrıca insanlar dışındaki mahlukatın Allah'a karşı yaptıkları ibadeti Allah'a sunmakla yükümlüdürler. Bunun yanında hayvanların ve bitkilerin görevlerini onlara ilham etmek ve irade ile olan hareketlerine müdahale etmek, vaziyetlerini bir şekilde düzenlemek ile de vazifelidirler. İslam inancına göre meleklerin bu görevleri onların ibadetleridir. Mahlukat üzerinde gerçek bir tasarrufları yoktur. Yaptıkları ancak Rablerine karşı dua etme konumunda kalarak, neticeyi Allah'ın yaratmasını istemeleridir. Bu islamdaki tevhid inancının bir gereğidir. Tevhid inancına göre evrende olan bütün herşey Allah tarafından yaratılır. İnsan, melek ve benzeri bütün mahlukatın iradeleriyle istemeleri ise, vücuda getirilmek istenen şeyin yaratılmasını Allah'tan talep etmekten ibarettir İslam dinine göre meleklerin iradeleri vardır. Fakat şeytan tarafından musallat olunmadıkları için bu iradelerini insan gibi kötü yönde kullanabilme kabiliyetleri yoktur. Dolayısıyla günahsız varlıklardır. Aynı sebepten ötürü makamları sabittir. İslam dininde, Kur'an'da veya hadislerde meleklerin sayıları ve çeşitleri tam olarak belirtilmemiştir. Yine de bazı melek çeşitleri ve görevleri gerek Kur'an'da, gerekse hadislerde belirtilmiştir. İslam dininde özellikle dört büyük melek olarak anılan dört baş melek vardır. Bunlar:Cebrâil, Mîkâîl, İsrâfil ve Azrâîl'dir. | |
|